Kriptoda her yıl büyük bir heyecanla tanımlanmaz. Bazı yıllar daha bilinçlidir; ileride etkisi çok daha net görülecek temellerin atılmasına odaklanır.
Aptos için 2025 tam olarak böyle bir yıldı. İlerleme, dikkat döngülerinden çok istikrarlı uygulamayla şekillendi: üretim seviyesine ulaşan altyapı, gerçek dünya benimsenmesine dair güçlü sinyaller ve şekillenmeye başlayan yeni kategoriler. Odak noktası, bir blokzincirin gerçek dünya baskısına dayanıp dayanamayacağından, altyapı sorunsuz çalıştığında nelerin mümkün olabileceğine kaydı.
Delphi Consulting’in Aptos ekosistemi üzerine yayımladığı son rapor, bu temel atma yılını net biçimde ortaya koyuyor. Aşağıda rapordan öne çıkan başlıklar yer alıyor.
Sağlam Bir Performans
Aralık ayında Aptos, yıllardır üzerinde çalışılan önemli bir dönüm noktasına ulaştı: ana ağda 50 milisaniyenin altına düşen blok süreleri. 50 ms blok süreleriyle Aptos, büyük Layer 1 blokzincirleri arasında en hızlı blok üreten ağ konumuna geldi.
Bu hızda bir şey değişiyor. Alım-satım işlemleri anında tepki verir hale geliyor. Transferler neredeyse anlık hissediliyor. Uygulamalar deney olmaktan çıkıp gerçek üretim yazılımları gibi davranmaya başlıyor.
Bu kilometre taşı, sürdürülen sistemli ve metodik çalışmanın bir sonucu. Baby Raptrand ve Velociraptr gibi konsensüs güncellemeleri gecikmeyi azalttı, yoğun yük altında yürütmeyi daha akıcı hale getirdi ve blok üretimini öngörülebilir kıldı. Burada asıl önemli olan rakamın kendisi değil; sağladığı güven. Gerçek dünya baskısı arttığında sistemin en ufak bir sendeleme bile yaşamayacağına dair güven.
Stablecoin’ler Gerçek Altyapıya Dönüştü
Aptos’un güçlü yönlerinin somut etkiye en net şekilde dönüştüğü alan stablecoin’ler oldu.
Geleneksel finans altyapıları 200 dolarlık bir transfer için ortalama 12 dolar (yaklaşık %6,4) ücret alırken, Aptos’ta bu maliyet yalnızca 0,00003 dolar. Bu, yaklaşık 400.000 katlık bir fark demek.
Ücretler bu seviyeye indiğinde, artık bir engel olmaktan çıkıyor. 2025’te bu dönüşüm gözle görülür hale geldi. Yellow Card gibi iş ortaklarıyla başlatılan gas sponsorlu stablecoin transferleri, havale ücretlerinin dünyadaki en yüksek seviyelerde olduğu Afrika genelinde düşük maliyetli ve neredeyse anlık ödemeleri mümkün kıldı. Aynı zamanda büyük ihraççılar, cüzdanlar ve borsalarla yapılan entegrasyonlar, stablecoin likiditesini güçlendirdi ve ekosistem genelinde erişimi genişletti.
Aralık ayına gelindiğinde Aptos üzerindeki stablecoin piyasa değeri 1,8 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı ve yıl içinde neredeyse üç katına çıktı.
Kurumsal Sermaye Yerini Buldu
Bir diğer önemli değişim, gerçek dünya varlıkları (RWA) alanında yaşandı.
Sadece 12 ay içinde Aptos, neredeyse hiç RWA varlığı yokken, kurumsal düzeyde tokenize finansı anlamlı bir ölçekte destekleyen bir ağa dönüştü. Ekim ayında BlackRock’ın Digital Liquidity Fund’ı (BUIDL), Aptos üzerine ek 500 milyon dolarlık tokenize varlık konuşlandırdı. Bu hamle, ağ üzerindeki toplam RWA değerini 1,2 milyar dolarlık zirve seviyeye taşıdı. PACT gibi özel kredi platformları, tüm borç verme yaşam döngüsünü Aptos üzerine taşıyarak milyarlarca dolarlık kümülatif kredi ihracını programlanabilir dijital varlıklar olarak temsil etti.
Kurumlar, performans, şeffaflık ve operasyonel güvenilirlik beklentilerini karşılayamayan altyapılar üzerine yatırım yapmaz. Bu katılım, Aptos’un zincir üstü garantilerden ödün vermeden regüle edilmiş, yüksek değerli finansal faaliyetleri destekleyebileceğine duyulan güvenin açık bir göstergesi.
Yeni Kategori Tanımlayan Protokoller Şekillendi
Alım-satım tarafında Decibel, Aptos’un temel bir soruya verdiği yanıt olarak ortaya çıktı: hız, birlikte çalışabilirlik ve kendi kendine saklama (self-custody) bir aradayken ticaretin geleceği nasıl görünür? Birleşik spot ve perpetual piyasalar, çapraz teminatlı hesaplar ve merkezi borsalarla rekabet edecek şekilde tasarlanmış bir mimari—üstelik tamamen zincir üzerinde. Ağustos’taki devnet lansmanının ve Kasım’daki halka açık testnet’in ardından Decibel, 2026’ya Aptos üzerindeki sürekli açık, küresel piyasalar için bir yürütme katmanı olma hedefiyle giriyor.
Paralel olarak Shelby, altyapının bir başka zorlu alanını ele aldı. Haziran ayında Aptos Labs ve Jump Crypto tarafından tanıtılan Shelby, kripto altyapısındaki uzun süredir devam eden bir boşluğu hedefliyor: hızlı veri erişimi. Yapay zekâ, medya akışı ve kurumsal uygulamalar, kalıcı yazma işlemleri kadar hızlı okumalara da ihtiyaç duyar. Shelby, merkezi sistemlerin en büyük zayıflıklarından birini alıp merkeziyetsiz hale getiriyor. Sonuç: geleneksel bulut çözümlerinden daha ucuz, daha hızlı ve en önemlisi daha dayanıklı olacak şekilde tasarlanmış, merkeziyetsiz bir “hot storage” çözümü. Shelby, zincirden bağımsız olacak şekilde tasarlandı; Aptos ise koordinasyon ve mutabakat (settlement) katmanı olarak görev yapıyor.
Bu çalışmalar birlikte değerlendirildiğinde ortak bir desen ortaya çıkıyor: Aptos, ekosistemin en zorlu alanlarında tam ölçekli benimsemeye giden birden fazla yolu mümkün kılıyor.
İleriye Bakış
2025 sona ererken Aptos, toplamda 4 milyar işleme yaklaşmış durumda—ve 2023’ten bu yana sıfır kesintiyle çalışıyor. İkinci rakam özellikle önemli. Güvenilirlik sessizce arka planda işler, ancak altyapı gerçekten sınandığında genellikle belirleyici faktör olur.
Raylar döşendi. Stablecoin’ler gerçek ölçekte hareket ediyor. Kurumsal sermaye kendine bir yer buldu. Yeni protokoller, zincir üstü sistemlerin sınırlarını zorluyor.
2025 hazırlık yılıydı.
2026 ise kanıtlama yılı olacak.
Aptos ağı ve geleceğe yönelik beklentiler hakkında tam raporu okumak için Delphi’nin raporuna göz atabilirsiniz.